Büyük Taklit Mercii
   Hayat Öyküsü
   Eserleri
   Ahkam ve Fetvalar
   Mesajlar
   Gençler İçin İlmihal
   Resimler
   Soru ve Cevaplar
   Alimlerin Hayat
   Vucuhat hakkında

   E-Mail Listing:


 
Back Index Next

kira hükümleri

m. 2128- kiraya veren ve kiralayan kimselerin akıllı ve mükellef ve kendi iradeleriyle kira muamelesi yapmaları gerekir. yine, kendi mallarında tasarruf hakkına sahip olmalılar. o halde, kendi malını faydasız işlerde kullanan sefih bir insan, kendi malında tasarruf hakkı olmadığından, velisinin izni olmadan bîr şey kiralaması veya kiraya vermesi doğru değildir.

m. 2129- insan, başkası tarafından vekil olup onun malını kiraya verip ona bir şey kiralayabilir.

m. 2130- çocuğun veli veya kayyımı olan kimse, çocuğun malını kiraya verir veya çocuğun kendisini birisine ecir verirse, sakıncası yoktur. eğer çocuğun buluğa ermesinden sonraki bir müddeti de ecir olarak kararlaştırmışlarsa, çocuk buluğa erdikten sonra mala nisbet olan icarenin kalan kısmını bozabilir. fakat eğer buluğdan sonraki zamandan bir miktar icare süresine dahil edilmediğinde çocuğun zararına olacaksa o zaman çocuk icareyi bozamaz.

m. 2131- velisi olmayan küçük bir çocuk, müçtehidin izni olmadan ecir tutulamaz. eğer müçtehide ulaşmak mümkün değilse, âdil bir müminin izni alınarak çocuk ecir tutulabilir.

m. 2132- kiraya verenin ve kiralayanın, kira akdini arapça okumaları gerekmez. mülkün sahibi, bir kimseye, bu malı sana kiraya verdim der, o da kabul ettim derse kira sahihtir. yine hiç konuşmadan mal sahibi kiraya vermek kastıyla malı kiralayana verse, o da kiralamak kastıyla alsa kira sahihtir.

m. 2133- eğer insan, kira akdi okumadan bir işi yapmak üzere ecir olmak isterse, karşı tarafın rızasıyla işe başladığı taktirde kira sahihtir.

m. 2134- konuşamayan kimse, eğer işaretle mülkü kiraya verdiğini veya kiraya aldığını anlatırsa, kira sahihtir.

m. 2135- bir ev, dükkan, veya odayı kiraladığında mülk sahibi, onlardan sadece kiracının kendisinin istifade etmesini şart koşarsa veya kira akdinden bu anlaşılırsa, kiracı onları başkasına kiraya veremez. eğer şart koşulmamışsa veya başkasının istifade etmesi kira akdinden anlaşılmıyorsa başkasına kiraya verebilir. ama kiraladığından daha fazlasına kiraya vermek isterse, o zaman onda tamir, badana gibi bir iş yapmış olması gerekir veya kira ücreti olarak verdiği şeyden başka bir şeyle kiraya vermesi gerekir; meselâ, kendisi para ile kiralamışsa, buğday veya başka bir şey karşılığı kiraya vermelidir.

m. 2136- eğer ecir, sadece ecir olduğu kimseye çalışacağını şart koşarsa veya kira akdinden bu mana anlaşılırsa ecir tutan onu başkasına kiraya veremez. eğer Şart koşmazsa, kira ücreti olarak kararlaştırılan şey karşılığında bir başkasına kiraya verdiğinde, daha fazla alamaz. ama başka bir şey karşılığında kiraya verirse fazla alabilir.

m. 2137- eğer ev, dükkan ve odadan başka bir şeyi, meselâ, bir yeri kiralarsa ve mülkün sahibi de' sadece

kendin istifade edebilirsin' diye bir şart koşmazsa kendi kiraladığından fazlaya bile kiraya verse sakıncası yoktur.

m. 2138- eğer ev veya bir dükkanı meselâ yıllık 100 milyona kiralarsa, onun yansından kendisi istifade edip diğer yansını kiraladığından daha fazlaya meselâ 120 milyon liraya kiraya vermek isterse onda tamir gibi bir iş yapmış olmalıdır veya kira ücreti olarak verdiği şeyden başka bir şey karşılığında kiraya vermelidir.

kiraya verilen malin Şartlari

m. 2139- kiraya verilen malın birkaç şartı vardır:

belli olmalıdır, "evlerimden birini kiraya verdim" derse, doğru değildir.

kiracı, onu gِrmeli ya da kiraya veren onun ِzelliklerini tamamen belli olacak şekilde sِylemelidir.

onun teslim edilmesi mümkün olmalıdır. buna gِre de kaçmış bir atı kiraya vermek sahih değildir.

istifade olunduğunda ortadan giden bir şey olmamalıdır. buna gِre ekmek, meyve ve diğer yiyecekleri kiraya vermek doğru değildir.

malın kirasından amaçlanan istifade mümkün olmalıdır. buna gِre ziraat için kiraya verilen bir tarlanın sulanmasına yağmur suyu yetmiyorsa, ırmak suyu da ulaşmıyorsa kira sahih değildir.

6-    kiraya verdiği şey kendi malı olmalı, eğer başka birinin malını kiraya veriyorsa, sahibinin rızası olursa

m. 2140- meyvesinden yararlanılmak üzere meyve ağacını kiraya vermenin sakıncası yoktur.

m. 2141- kadın, sütünden yararlanılması için ecir olabilir; kocasından izin alması gerekmez. ama süt verme

neticesinde kocasının hakkı zayi oluyorsa, kocasından izinsiz ecir olamaz.

malin kirasindan amaçlanan istifadenin Şartlari

m. 2142- malı kiraya vermeden amaçlanan istifadenin dِrt şartı vardır:

helal olmalıdır. o halde dükkanı, şarap satışı veya muhafazası için, arabayı şarap taşımak için kiraya vermek bâtıldır.

halkın nazarında o istifadeye para vermek boş yere sayılmamalı.

3-    kiraya verilen şeyin birkaç istifadesi olursa, kiralayanın yapacağı istifade belirtilmelidir, meselâ hem binilen, hem de yük taşınılan bir hayvan kiraya veriliyorsa kiralama zamanında binilmesinin veya yük taşımasının ya da bütün istifadelerinin kiralayana ait olduğu belirtilmelidir. ama eğer istifadeler eşit olursa, belirtmek gerekmez.

4-    istifade müddeti belirlenmelidir. ama eğer müddet bilinmez fakat yapılacak işi belirtirlerse, meselâ, belli bir elbiseyi ِzel bir şekilde dikmesini terziyle kararlaştırırsa yeterlidir.

m. 2143- eğer kira müddetinin başlangıcını belirtmemişlerse kira akdinin okunduğu zaman, onun başlangıcı sayılır.

m. 2144- mesela bir yıllığına kiraya verilen bir evin kirasının başlangıç tarihini bir ay sonrasına kararlaştırırlarsa -kira sِzleşmesi yapıldığı anda ev başkasının kirasında olsa bile- kira sahihtir.

m. 2145- eğer kira süresini belirtmeyip ve evde oturduğu sürece meselâ kirası ayda 1000 liradır derse, kira şahindir. bu kadar cehalet kira anlaşmasına engel olmaz.

m. 2146- eğer kiracıya evi sana bir aylığına on liraya kiraya verdim kalan aylarda aynı kıymetten derse, kira sahihtir ve bu kadar meçhul oluşu kiranın doğruluğuna zarar vermez.

m. 2147- yabancıların ve ziyaretçilerin kaldığı ve ne kadar kalacakları belli olmayan bir evin her gecesine bin lira vermeyi kararlaştırsalar ve ev sahibi de rıza gِsterse, ondan yararlanmanın sakıncası yoktur ve kira sahihtir; ev sahibi de onları çıkaramaz.

diĞer kira meseleleri

m. 2148- kiracının kira karşılığı verdiği malın bilinmesi gerekir. o halde eğer, buğday gibi ِlçüyle muamele gِren şeyse, ِlçüsünün bilinmesi ve eğer yumurta veya para gibi sayılarak muamele gِren şeyse adedinin bilinmesi ve eğer at, koyun gibi bir şeyse, kiraya verenin onu gِrmesi, gerekir, veya kiracının, onun bütün ِzelliklerini sِylemesi gerekir.

m. 2149- bir tarlayı arpa, buğday veya başka bir şey ekilmesi için kiraya verir ve kira bedelini de aynı tarlanın mahsulünden tayin ederse kira sahih değildir.

m. 2150- bir şeyi kiraya yeren kimsenin, o şeyi teslim etmedikçe onun kirasını istemeğe hakkı yoktur. yine bir işi yapmak üzere ecir olan kimsenin de o işi yapmadıkça ücretini istemeğe hakkı yoktur.

m. 2151- eğer kiraya verdiği şeyi teslim ederse, kiracı teslim almasa bile ya da teslim alır ama kira müddetinin

sonuna kadar istifade etmese bile, onun kira bedelini vermelidir.

m. 2152- eğer insan, belli bir gün bir işi yapmak amacıyla ecir olur ve o günde de hazır olursa, ecir tutan, işi ona yaptırmasa bile ücretini vermesi gerekir. meselâ bir terziyi, belirli bir günde elbise dikmek üzere ecir tutar, terzi de o gün elbiseyi dikmek üzere hazır bulunursa, ona dikilecek kumaşı vermese bile ücretini vermelidir; terzi ister boş dursun ve isterse kendisi veya başkası için bir iş yapsın.

m. 2153- kira müddeti tamam olduktan sonra, kiranın bâtıl olduğu anlaşılırsa, kiracının normal miktarda kira karşılığını mülk sahibine vermesi gerekir. meselâ, bir evi, yıllık yüz liraya kiralar sonradan kiranın bâtıl olduğunu anlarsa, ve o evin yıllık kira bedeli de normal olarak elli liraysa, elli lira vermelidir; eğer iki yüz liraysa iki yüz lira vermelidir. yine müddetinden bir miktar geçtikten sonra kiranın bâtıl olduğu anlaşılırsa, o geçen müddetin kirasını normal kiymetten mülk sahibine vermelidir.

m. 2154- eğer kiraladığı şey zayi olursa, onu korumasında ihmalkarlık etmemiş ve ondan yararlanmada aşırıya kaçmamışsa, zâmin değildir. yine bir terziye verdiği bir kumaş zayi olmuşsa, eğer bu işte terzi aşın gitmemişse ve korunmasında da ihmalkar davranmamışsa, onun bedelini ِdemesi gerekmez.

m. 2155- eğer sanatkar aldığı şeyi zayi ederse zâmindir.

m. 2156- eğer kasap, kestiği hayvanı murdar ederse, ister ücret karşılığı kesmiş olsun ister bedava, hayvanın kıymetini sahibine ِdemelidir.

m. 2157- ne kadar yük vuracağını belirterek bir hayvanı kiralar, belirttiğinden daha fazla yük yükler ve hayvanın ِzürleşmesine veya telafisine sebep olursa zâmindir. taşıyacağı yükün miktarını belirtmez ama normalden fazla

yük yükler ve hayvanın telef olmasına veya ِzürleşmesine sebep olursa yine zâmindir ve taşıdığı fazla yükün de ücretini ِdemelidir.

m. 2158- bir hayvanı kırılacak yükü taşımak için kiraya verir ve hayvanın kayması veya ürkmesi sonucu yük kırılırsa hayvan sahibi zâmin değildir. ama, sahibinin vurması veya benzeri bir iş yapması sonucu hayvan düşer de yük kırılırsa, zâmin olur.

m. 2159- eğer sünnet ettiği bir çocuğa zarar gelir veya ِlürse; eğer normalden fazla kesmişse zâmindir, ama mütehassıs normalden fazla kesmemişse zâmin değildir. ama zararlı olup olmayacağını cerraha bıraksalar, cerrah zâmindir.

m. 2160- doktor, kendi eliyle hastaya ilaç verir veya hastalığını ve ilacını hastaya sِyler o da alıp içerse; eğer tedavide hata yapar ve hastaya bir zarar gelir veya ِlürse doktor zâmindir. ama yalnızca gِrüş olarak, "falan ilaç filan hastalık için iyidir" diye kitabında yazar veya sِzlü olarak sِylerse ve hasta da o ilacı içmekle zarar gِrürse veya ِlürse, doktor zamin değildir.

m. 2161- eğer doktor, hastaya veya onun velisine 'hastaya bir zarar gelirse zamin olmayacağını sِyler ve ihtiyat ve dikkat de eder ama hasta yine zarar gِrür veya ِlürse doktor zamin değildir.

m. 2162- kiracı ve kiraya veren kimse, karşılıklı rıza ile muameleyi bozabilirler. yine anlaşmada her ikisi için veya içlerinden birisi için muameleyi bozma hakkını şart koşmuşlarsa, sِzleşmeye uygun olarak kirayı bozabilirler.

m. 2163- kiraya veren veya kiracı aldatılarak, zarar gِrdüğünü anlarsa; eğer anlaşma yapıldığı zaman fark etmemişse kirayı bozabilir. ama anlaşma yaparken,

aldatılmış bile olsalar anlaşmayı bozmayacaklarını şart koşarlarsa, anlaşmayı bozamazlar.

m. 2164- kiraya verdiği bir şeyi kiracıya teslim etmeden ِnce birisi onu gasp ederse, kiracı anlaşmayı bozarak mülk sahibine verdiği şeyi geri alabilir veya kirayı bozmayıp gaspın elinde kaldığı sürenin normal miktarda kira parasını gasp edenden alabilir. buna, gِre, bir hayvanı bir aylık 10 liraya kiralar ve o bir ay içerisinde birisi onu on gün gasp ederse onun on günlük normal kirası on beş lira olursa, o on beş lirayı gasp edenden alabilir.

m. 2165- kiraladığı bir şeyi teslim aldıktan sonra, başka birisi onu gasp ederse, kirayı bozamaz, ama kiraladığı şeyin normal kira parasını gasp edenden alabilir.

m. 2166- kira müddeti bitmeden mülkü, kiracıya satarsa, kira bozulmaz ve kiracı, kira parasını satana vermelidir. yine eğer onu başka birine satarsa hüküm aynıdır.

m. 2167- kira müddeti başlamadan ِnce, mülk asla kullanılamayacak şekilde ya da şart koştukları istifadeyi etmeye uygun olmayacak şekilde harap olursa kira bâtıl olur, kiracının mülk sahibine verdiği para da geri dِner. hatta eğer ondan az bir istifade etme imkanı bile olsa, kirayı bozabilir.

m. 2168- kiralanan bir mülk, kira süresinden bir müddet geçtikten sonra kullanılamayacak duruma gelir veya sِzleş ildiği şekilde kullanılmayacak şekilde harap olursa, kiranın kalan müddeti bâtıl olur. hatta sınırlı olarak istifade edilebilecek durumda olsa da geri kalan müddetin kirasını bozabilir; ama istifade ettiği müddetin kirasını vermelidir.

m. 2169- kiraya verdiği iki odalı evin bir odası bozulursa; eğer hemen onu yapar ve onun istifadesinden

hiç bir şey zayi olmazsa kira bozulmaz ve kiracı da kirayı bozamaz; ama onun yapımı kiracının istifadesinden bir miktarı zayi edecek kadar uzun sürerse kiranın o miktarı bâtıl olduğu gibi, kiracı da isterse geri kalan kirayı bozabilir; ama kiracı istifade ettiği müddetin normal kirasını vermelidir.

m. 2170- kiraya veren veya kiracı ِlürse, kira bâtıl olmaz. ama, sadece onun istifade etmesini şart koşarsa, kiraya veren kirayı bozabilir; ve eğer kiraya verenin malı olmazsa, meselâ, başka birisi 'ona hayatta olduğu müddetçe evden istifade etsin diye vasiyet etmiş olursa, bِyle bir evi kiraya verir ve kira müddeti bitmeden ِnce ِlürse, ضldüğü günden sonra kira bâtıl olur.

m. 2171- iş sahibi, ustayı, amele tutması için vekil yaparsa, eğer usta işçilere iş sahibinden aldığı miktardan daha az verirse, fazlası ona haramdır ve onu iş sahibine vermesi gerekir. ama eğer bir binayı yapmak için ecir olur, ve işi kendisinin yapması ya da başkasına vermesi yetkisine de sahip olursa, kendisi için aldığı paradan daha azını başkasına verirse, eğer kendisi de biraz iş yapmışsa kalan miktar ona helal olur.

m. 2172- eğer boyacıyla bir kumaş parçasını meselâ mavi renge boyaması kararlaştırılırsa başka bir renge boyadığı taktirde hiç bir şey almaya hakkı yoktur. hatta başka renge boyadığı için parçanın kıymeti düşer veya bozulursa zamindir.

muzaraa hükümleri

m. 2173- muzaraa, mülk sahibinin, veya mülk ihtiyarında olanın, ziraat yapacak kimseye, tarlasını verip, mahsulünden bir miktar vermesi karşılığında anlaşmasına denir.

m. 2174- muzaraa'nın şartlan:

tarla sahibinin, ziraatçıya, 'tarlamı sana bıraktım', zîraat çınında 'kabul ettim demesi gerekir. ya da hiç bir şey sِylemeden yer sahibinin ziraat için tarlayı ona vermesi, ziraatçının da teslim alması gerekir.

yer sahibinin ve ziraat yapacak olanın akil ve mükellef olmaları, kendi istek ve ihtiyarlarıyla muzaraa yapmalılar; yine şer1! hakimin onları kendi mallarında tasarruf etmekten menetmemiş olmalı ve sefih olmamalıdır. ama ziraat yapacak olan, eğer malı sarf etmeye ihtiyacı yoksa, sefih veya seri hakimin, malında tasarruf etmesini menetmesinin sakıncası yoktur.

3-    tarla mahsûlünün tümü yalnız birine mahsus edilmemelidir.

4-    her birinin hissesi muşa "ortak" şeklinde olmalıdır; meselâ tüm mahsulün yansı, üçte biri ve benzeri şe>

3-    tarla mahsûlünün tümü yalnız birine mahsus edilmemelidir.

4-    her birinin hissesi muşa "ortak" şeklinde olmalıdır; meselâ tüm mahsulün yansı, üçte biri ve benzeri şekilde açıkça belirtilmelidir. tarlanın bir parçasının geliri birine, diğer parçanın geliri diğerine ait olacak şekilde anlaşırlarsa

sahih değildir. yine tarla sahibi, bu tarlada ziraat yap ve benim için ne kadar istersen onu ver derse yine sahih olmaz.

5-    tarlanın, ziraat yapacak olan kimsenin elinde kalacağı sürenin de belirtilmesi ve bu müddetin de ekilen mahsulün alınabileceği kadar olması gerekir. eğer ِnce müddeti belirli bir gün olarak tayin ederler ve müddetin sonu hasılat zamanı olarak belirtilse ve bu müddet yeterli olursa kâfidir.

ekilecek yerin ziraata uygun olması gerekir. ziraata uygun olmayan bir yer olur, ama bir iş yaparak onda ziraat yapmak mümkün olursa muzaraa sahihtir.

eğer belli bir çeşit ziraatın yapıldığı bir yerde iseler isimle belirtmeseler dahi o ziraat belli olur. ama bir kaç tür ziraat yapıyorlarsa yapılan ziraatın türünü belirtmeliler. ancak normal olarak yaptığı bir ziraat olursa, onu yapmalılar.

8-    mülk sahibinin, ziraat yapılacak yeri belirtmesi gerekir. eğer meselâ, birbirinden farklı birkaç tarlası olan bir kimse, tarlalarımdan birinde ziraat yap der ve tarlayı belirtmezse, muzaraa batıldır.

9-    her birinin yapacağı masraf belirtilmelidir. ama her birinin yapması gereken masraf biliniyor ve bِlgedeki halk arasında normal olarak belliyse onun belirtilmesine gerek yoktur.

m. 2175- eğer tarla sahibi, mahsulün bir kısmının kendisine ait olmasını ve geri kalan kısmını da aralarında taksim edilmesini şart koşarsa; o miktarı aldıktan sonra mahsulün bir miktarının da geriye kalacağını bilirse, muzaraa sahihtir.

m. 2176- muzaraa müddeti doldukların sonra hâlâ mahsul toplanmamış ise, kiralı veya kirasız olarak ekinin

tarlada kalmasına tarla sahibi ve ziraat yapan razı olursa bir sakıncası yoktur. eğer mülk sahibi razı olmazsa, ziraatını toplaması için ziraat yapan kimseyi zorlayabilir; eğer toplaması dolayısıyla ziraat sahibine bir zarar gelirse, tarla sahibinin onun bedelini ِdemesi de gerekmez. ziraat sahibi, tarlanın sahibine bir şey vermeğe razı olsa bile, tarla sahibini mahsulün tarlada kalması için zorlayamaz.

m. 2177- eğer bir engelle karşılaşılır ve tarlada ziraat yapmak mümkün olmazsa; meselâ tarlanın suyu kesilirse, bu durumda ziraattan bir miktarı ele geçerse, hatta hayvana verilen yeşil ot gibi bile olsa o miktar sِzleşmeye uygun olarak her ilcisinin malıdır. geri kalan kısımda ise muzaraa batıldır. ama ziraat yapacak olan kimse ziraat yapmazsa, eğer yer onun tasarrufunda olur, malikin o yerde bir tasarrufu olmazsa o müddetin kirasını normal bedelden sahibine vermesi gerekir ve eğer ziraatı terk etmesi vasıtasıyla tarlaya herhangi bir zarar gelirse, ziraat yapan, tarla sahibine bu zararı ِdemelidir.

m. 2178- mülk sahibi ve ziraat yapacak olan kimse muzaraa akdini okumuşlarsa, ikisinin de rızası olmadan muzaraayı bozamazlar. yine, bir kimse muzaraa kastıyla yeri başka birine verir, o da bu maksatla teslim alırsa iki tarifin rızası olmadıkça yine bozamazlar. ama muzaraa akdi okurken, birinin veya her ikisinin bozma hakkına sahip olmasını şart koşmuşlarsa bu şarta uygun olarak muzaraayı bozabilirler.

m. 2179- muzaraa sِzleşmesinden sonra, mülk sahibi veya ziraat yapacak olan kimse ِlürse muzaraa bozulmaz ve varisleri onların yerine geçer. ama ziraat yapacak kimsenin ِldüğü taktirde eğer onun kendisinin ziraat yapmasını şart koşmuşlarsa muzaraa bozulur; eğer ziraat gِrünür olmuşsa, onun hissesini varislerine vermesi

gerekir; ekicinin bundan başka olan diğer haklan da varislerine geçer, ama, varisler, mülk sahibini, ziraatın yerde kalması için zorlayamazlar.

m. 2180- ziraattan sonra muzaraanın bâtıl olduğunu anlarlarsa bu durumda eğer tohum, mülk sahibinin malı idiyse elde edilen mahsul de onundur ama tohum, ziraat yapanın malı idiyse, mahsul de onun malı olur; birinci surette mülk sahibinin ekiciye bir şey vermesi gerekmez. ikinci surette de ekicinin mülk sahibine bir şey vermesi gerekmez

m, 2181- tohum, ziraat yapanın malı olur ve ziraattan sonra muzaraanın bâtıl olduğunu anlarlarsa, mülk sahibiyle ziraat sahibi ücretli veya ücretsiz olarak ziraatın tarlada kalmasına razı olurlarsa sakıncası yoktur. ama tarla sahibi razı olmazsa ziraatın yetişmesinden ِnce de ziraatçıyı ekini kaldırmaya zorlayabilir. ziraat yapan bir şey vermeğe razı olsa dahi yer sahibini, ziraatın tarlada kalması için zorlayamaz; yine yer sahibi de ekilenin tarlada kalıp kira vermesi için ziraat sahibini zorlayamaz.

Back Index Next